9 Ekim 2013 Çarşamba

AH BİR ATAŞ VER CİGARAMI YAKAYIM

Uzun ve yorucu bir seferden dönen Dumlupınar denizaltısı, Nağra Burnu açıklarında İsveç bandıralı Nabuland Şilebi ile Çarpıştı. Sessiz, soğuk ve bulanıktı gece. Başından aldığı şiddetli darbe ile Dumlupınar birkaç saniye içinde sulara gömüldü. Gemideki 81 kişilik mürettebattan sağ kalan 22 kişi, geminin arka bölümündeki torpido dairesine sığındı. Mahsur kalanların su yüzüne fırlattıkları telefon şamandırasıyla gemi ile irtibat sağlandı. Sağ kalan 22 kişiyi kurtarmak için herkes seferber oldu. Bu arada oksijeni idareli kullanmaları için, gereksiz yere konuşmamaları, şarkı türkü söylememeleri ve sigara içmemeleri konusunda uyarılar yapıldı. Ancak saatler süren kurtarma çalışmalarının sonunda, umutların tükendiği anda karanlıkta bekleyen 22 kişiye, her şey yine aynı sözcüklerle anlatıldı; konuşabilirler, türkü söyleyebilirler ve hatta sigara bile içebilirler. Şamandıradaki telefon hattının öbür ucundan, tüm Türkiye, denizaltıda tevekkülle ölüme yapılan hüzünlü ama başı dik türküsünü dinledi.

AH BİR ATAŞ VER

Ah, bir ataş ver, cigaramı yakayım Sen sallan gel, ben boyuna bakayım Uzun olur gemilerin direği Çatal olur efelerin yüreği Ah, yanık olur anaların yüreği

Ah, vur ataşı gavur sinem ko yansın Arkadaşlar uykulardan uyansın Uzun olur gemilerin direği Çatal olur efelerin yüreği Ah, yanık olur anaların yüreği.


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder